Yok, öyle çok fazla şikayetim yok.
Sevdiğim bir işi yapıyorum, bu şansı yakalayan belki de ender insanlardan biriyim.
Ama ara ara şöyle bi his geliyor, gitmem gereken bir yer,
bir başka yol var da zaman mı kaybediyorum acaba?
Daha sosyal içerikli belki,
belki tam yaşam amacımı yansıtan...
Emin de değilim, hepimiz belki zaten yaşam amacımızı yaşıyoruz şu an.
Ama ya değilse? Ya çok daha tatmin eden ve ettiren bir yol varsa...
Koşturarak yetişmek yerine, sindire sindire gideceğim bir yol.
Facebook'tan tam 21 yıldır görüşmediğim sınıf arkadaşlarım buluştular, ben gidemedim.
Fotoğraflarını gördüm, ki sokakta görsem tanımazdım.
Hiç haberimiz olmadan ne yollardan geçtiler, koca koca adamlar, kadınlar oldular.
Olduk, olmuşuz... da haberimiz yok.
Hala küçük çocuklar, o dersi kaynatan yumurcaklar sanıyoruz kendimizi.
Öyle olmadığımızı yüzümüze çarpan bir fotoğrafla karşılaşınca da sorgulamaya başlıyoruz.
Bir mucize gelse de mi harekete geçsek, yoksa harekete geçsek de, bir mucize mi gelse...
Belki ikisi birden olmalı... Karşılıklı...
Dualar ediyoruz mucizeyi isteyen.
Niye olmuyor bi türlü diye düşünüyoruz ya, geçen gün çocuğuma bakarken onu düşündüm.
Bir şeyi isteyip, tutturunca ağladı diye, tepindi diye ona izin veriyor muyuz?
Onun iyiliğini düşünüp izin vermediğimiz şeyi, bir çocuk nasıl algılıyor?
Annem bana istediğim kadar çikolata vermiyor, benim iyiliğimi istemiyor, beni mutsuz ediyor!
Oysa ki tam tersi, ama o göremiyor.
Biz de neyin hayrımıza olduğunu görmeden Allahımızdan isteyip duran çocuklarızdır belki .
Kim bilir...
Ama ya o mucize yol? Ya varsa?